Elektrik Aksamı Arızalı Araç / Emsal Karar İncelemesi-11

arızalı araç avukat

Elektrik Aksamı Arızalı Araç

Elektrik aksamı arızalı araç ile ilgili bir Yargıtay kararı incelemesi…

Aşağıdaki karar, bir tüketicinin sıfır kilometre olarak satın aldıktan sonra, CD çalarının çalışmaması, aracın radyo, elektrik ve akü problemleri nedeniyle birden fazla defa sorun çıkarması ve bu arızaların servis tarafından giderilmesi fakat bluetooth özelliği bulunup handsfree şeklinde kullanıma uygun olduğu iddiasına rağmen cep telefonunun araçtaki bu sistem tarafından desteklenmemesi gibi sebepler ile, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde ise  elektrik aksamı arızalı aracın iadesi ile araç için ödediği bedelin ödeme gününden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline ve uğradığı mağduriyetin giderimi için manevi tazminatın tahsiline yönelik açılan davaya ilişkindir.

Elektrik Aksamı Arızalı Araç Dava Süreci

Mahkeme, önce, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar vermiş bu karar, Yargıtay tarafından, bedelde indirim seçeneğinin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.

Ayıplı Araçlarda Tüketici Hakları isimli makalemizde belirtildiği üzere tüketicinin bir arıza karşısında seçimlik hakkı kullanılmakla tükenen cinstendir. Bu davaya ilişkin olarak değerlendirmek gerekirse, tüketici, aracın CD çalarının çalışmadığını, radyo, elektrik ve akü problemleri nedeniyle birden fazla defa sorun çıkardığını ifade etmiş fakat bu sorunları servis tarafından giderilmiştir. O halde tüketicinin bu sorunlar açısından aracın misliyle değiştirilmesi talebi haksızdır. Zira bu sorunlar açısından zaten ücretsiz onarım hakkını kullanmıştır.

Bununla birlikte, tüketicilerin bu tür davalarda sıklıkla yaptıkları bir başka hata da satıcı veya ithalatçıdan manevi tazminat talep etmektir. Bu tür davalar, tüketicilerin kişilik haklarına zarar vermeyen sorunlara ilişkindir. O halde bu davalarda manevi tazminat talep edilemez. 

Bu dava için tüketicinin elinde kalan tek geçerli sebebi, aracın bluetooth özelliği bulunmasına rağmen telefonunun bu özelliği desteklememesidir. Eğer satıcı, aracın bu özelliğinin, bazı telefonlar tarafından desteklenmediğini belirtmemişse, bu durumda tüketici haklıdır ve elindeki telefonun bu özelliği desteklememesi sebebiyle dava açabilir. Burada sorun yoktur. Sorun, satış bedelinden indirilecek miktarın nasıl tespit edileceği noktasındadır.

Satış bedelinden indirilecek miktar, nispi metod yöntemi ile bulunmalıdır. Bu metonda göre, satılan malın, satış tarihindeki ayıplı ve ayıpsız değerleri belirlenir ve bu değerlerin birbirine oranı aracın satış bedeline uyarlanır. Oysa ki mahkeme, oldukça garip bir kabulle, aracın bluetooth sistemi ile uyumlu bir telefonun değerini belirleyerek(!) tüketiciye bu bedelin ödenmesi şeklinde hüküm kurmuştur.

Tüketicinin, sıfır kilometre satın aldıktan sonra ayıpla karşılaştığında bu ayıplı malı değiştirme hakkı, bu hakkın kullanım koşulları ile ilgili olmak üzere, “Misliyle Değişim Hakkı” isimli yazımızı inceleyebilirsiniz.

Yargıtay ise, kararı bu kez, nispi metod yönteminin doğru şekilde uygulanması gerektiğinden bozmuştur.

Eylül 2021 tarihli kararın tam metni şu şekildedir:


Yargıtay 3. Hukuk Dairesi  2020/9761 E. 2021/9112 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki ayıplı aracın misli ile değiştirilmesi ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hüküm, davacı vekili tarafından duruşmasız olarak, davalı Renault-… Motorlu Araçlar İml. ve Satış A.Ş. vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 28/09/2021 tarihinde davalı Renault-… Motorlu Araçlar İml. ve Satış A.Ş. vekili Av. Ceren Patır geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra işin esası incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalıdan 16.06.2012 tarihinde Renault Megane marka sıfır km araç satın aldığını, aracı satın aldıktan birkaç saat sonra CD çalarının çalışmaması üzerine servise gittiğini, bu arızanın giderildiğini, daha sonra aracın radyo, elektrik ve akü problemleri nedeniyle birden fazla defa sorun çıkardığını ve bu arızaların serviste giderildiğini, yine dava konusu aracın bluetooth özelliği bulunup handsfree şeklinde kullanıma uygun olduğu iddiasına rağmen cep telefonunun araçtaki bu sistem tarafından desteklenmemesi nedeniyle bu özelliğinin de kullanılamadığını, aracın gizli ayıplı olup güvenli kullanımın mümkün olmadığını ileri sürerek, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, bunun mümkün olmaması halinde ise iadesi ile araç için ödediği bedelin ödeme gününden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline ve uğradığı mağduriyetin giderimi için 10.000,00-TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiş; yargılama devam ederken davalı … Otomotiv Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. açısından davayı takip etmeyeceğini bildirmiştir.

Davalı … Motorlu Araçlar İmal ve Satış A.Ş., radyoda üretim kaynaklı bir problem olmadığını, akünün bitmesinin kullanım kaynaklı bir arıza olduğunu ve tekrarlanan bir arıza olarak görülmediğini, aracın bedel iadesine yol açacak bir durumun oluşmadığını, araçta gizli ayıp bulunmadığını, bazı telefonların yazılımlarının aracın multimedia sistemi ile uyumlu olmadığını, davacının araçtan halen yararlanmaya devam ettiğini, aracın çalışmasını ve kullanılmasını etkileyen bir sorun bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece 11.02.2016 tarihinde, davacının davalı … Otomotiv Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. hakkında açmış olduğu davanın açılmamış sayılmasına, davacının davalı … Motorlu Araçlar İmal ve Satış A.Ş. aleyhine açmış olduğu ayıpsız misli ile değişimi davasının kabulü ile davaya konu olan aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine dair verilen karar, davalı … Motorlu Araçlar İmal ve Satış A.Ş.’nin temyizi üzerine 13. Hukuk Dairesince (kapatılan) verilen 26/06/2018 tarihli ve 2016/25514 E. 2018/7321 K. sayılı kararla “… çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, işin esasının incelenerek, öncelikle var ise değer düşüklüğünün tespiti ve bu tespit neticesine göre de indirilecek miktar yönünden nispi metot uygulanmak suretiyle ek rapor alınarak bedel indirimi hususunun değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda, davanın davalı Renault-… Motorlu Araçlar İmalat ve Satış A.Ş. yönünden ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin reddi ile ayıp oranında indirim yapılması talebinin kabulüne, 5.000,00-TL’nin dava tarihi olan 20.02.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Renault-… Motorlu Araçlar İmalat ve Satış A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin reddine, fazlaya ilişkin talebin reddine diğer davalı açısından hüküm kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş, hüküm; davacı ve davalı Renault-… Motorlu Araçlar İmalat ve Satış A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir.
1-Ayıp ve kusurlu imalatlar nedeni ile satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, “mutlak metod”, “nispi metod” ve “tazminat metodu” adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan “nispi metod” olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. Nispi metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır.
Dairece verilen bozma kararıyla, bedel indirimi hususunun değerlendirilmesi ve indirilecek miktar yönünden nispi metot uygulanmak suretiyle hesaplama yapılması gerektiğinin kabul edildiği açıktır. Mahkemece, indirilecek miktarın tespiti için dosyanın bilirkişi heyetine tevdii edildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının uzun süre telefonu araç içinde eller serbest olarak kullanamadığı ve ayrıca muhtelif defalar aracın elektronik sisteminin kilitlenmesine yol açarak servise götürülmek zorunda kaldığı, davacının bu sebeplerle mağdur olduğu, bu mağduriyetin zaman zaman araçtan tümüyle faydalanmayı da kısıtladığı, ancak kanuni değişim şartlarının tam oluşmadığı dikkate alınarak, aracın misli
ile değiştirilmesi veya bedel iadesi yerine o tarihlerdeki sistem ile uyumlu telefon fiyatı 5.000,00-TL bedel indirimin uygun olduğu belirlenmiştir.
Bilirkişilerin yaptığı ve mahkemece de kabul edilen hesaplamanın dairemizin benimsediği nispi metoda uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre; mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında bilirkişi raporu alınıp Dairemizce uygulanan nispi metoda göre hesaplanan değer azalmasının belirlenerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bozma kararının gereği tam olarak yerine getirilmeden hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bent gereğince tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 3.050 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı Renault-… Motorlu Araçlar İml. ve Satış A.Ş.’ye verilmesine,
davacı yönünden 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, davalı Renault-… Motorlu Araçlar İml. ve Satış A.Ş. yönünden 6100 sayılı HMK’nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.09.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir