Karar İncelemesi-8: Arızalı Aracın Kullanılamaması Sebebiyle Ortaya Çıkan Masraflar

Arızalı Aracın Kullanılamaması Sebebiyle Ortaya Çıkan Masraflar

Aşağıdaki karar, sıfır kilometre satın aldıktan sonra arıza sebebiyle servise teslim edilen ve sonra tüketicinin ayıplı aracın değiştirilmesi talebi ile açtığı davayı kazanmasının ardından arızalı aracın kullanılamaması sebebiyle yaptığı masrafların (araç kiralama bedeli/ulaşım gideri/motorlu taşıtlar vergisi) tazmini talebine yöneliktir.

Bu konudaki geniş açıklamalarımız için Ayıplı Araçlarda Tüketici Hakları isimli makelemizi de inceleyebilirsiniz.

Kararı incelemeye geçmeden önce, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un ilgili maddesine göz atalım:

Tüketicinin seçimlik hakları
MADDE 11-

“(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;
… 
ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.
(2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya
ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. 
(6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir.”

Karara konu olayın dayanak maddesi de işte budur: seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, satıcı, ithalatçı veya üretici tarafından karşılanmalıdır. Örnek olarak, sıfır kilometre olarak satın aldığı aracı arızalanan ve seçimlik haklarından onarım hakkı yerine aracın değiştirilmesi hakkını kullanmak isteyen tüketici bu ayıplı aracı kullanamadığı döneme ilişkin olarak masraflarını (araç kiralama bedeli/motorlu taşıtlar vergisi gibi masraflar) tazmin ettirebilir.

Kararda tartışılan asıl mesele bu masrafların belgeli mi yoksa belgesiz de olsa tazmin edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

İlk derece mahkemesi tüketicinin bu talebini, kullanamadığı ayıplı araçtan yoksun kalması nedeniyle bir bedel isteyemeyeceği gerekçesiyle reddetmiştir.

Bölge adliye mahkemesi; davacının araçtan yoksun kaldığı dönem için yaptığı ulaşım giderlerine (araç kiralama, yol gideri vb.) ilişkin bilgi ve belgeleri dosyaya sunmadığı gerekçesiyle tüketicinin bu masrafları talep edemeyeceğini fakat aracın kullanılamadığı döneme ilişkin ödenmek zorunda kalınan motorlu taşıt vergisinin tazminine karar vermiştir.

Kararı inceleyen Yargıtay, ayıplı aracın kullanılamadığı dönemde tüketicinin zarara uğradığı sabit olduğundan bu döneme ilişkin arızalı aracın kullanılamaması nedeniyle ortaya çıkan masrafların tazmini gerektiğini ifade etmiştir. Bu masrafların belgelendirilememesi konusunda ise  Türk Borçlar Kanunu’un 50/2  ve 51/1 maddelerinin dikkate alınması gerektiğini dolayısıyla belge sunulamıyor olsa bile hakimin takdir hakkı kapsamında bir değerlendirme ile sonuca gitmesi gerektiğini ifade etmiştir.

Yargıtay’ın 2021 yılının Ekim ayında verdiği bu kararın tam metni şu şekildedir:

ayıplı araç avukatı

ayıplı araç avukatıayıplı araç avukatı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir